ADIYAMAN
YÖRESİ HALK OYUNLARI
Adıyaman
halk oyunları davul ve zurna eşliğinde genellikle sözsüz olarak oynanmaktadır.
Kimi oyunlarda uzun hava niteliğinde türküler söylenir. Düz oyunda
söylenen ‘Bemal’ isimli uzun hava buna
örnektir. Uzun havayı söyleyecek kişi söylemeye başlayınca davul ve zurna
hafiften ritim tutar ve oyuncular da hafiften sallanmaya başlar, uzun hava
bitince oyuncular oyuna devam eder davul ve zurna da çalmaya başlar. Bunun
dışında söz eşliğinde oynan oyun yoktur.
Halk
oyunlarının hareketli, sert veya yumuşak oynanmasında kültürel, coğrafi yapı ve
iklimin etkili olduğunu savunmak doğru olacaktır. Halk; oyunlarıyla kimi zaman
doğa ile mücadelesinde karşılaştığı zorlukları anlatmış kimi zaman bir
sevincini, bazen de sosyal bir olayı ortaya koymuş ve bazen de sevdasını
anlatmıştır. Halk oyunlarımızın çoğu zaman nasıl çıktığı belli olmamaktadır.
Bunun yanı sıra yaratıcısı belli olmayan birçok oyunlarımızda bulunmaktadır.
1.1.
ADIYAMANDA HALK OYUNUNUN OYNANIŞ FORMU
Adıyaman
halk oyunları tek düze sıra veya yarım daire şeklinde oynanmaktadır. Daire
biçiminde hiçbir oyunumuz yoktur. Düğünlerde genellikle oyunlarımız halay
şeklinde oynanır. Oyunlarda oyuncu sayısı sınırlaması bulunmaz. Oyunu halay
başındaki üç dört iyi bilen ile götürülür ve yönlendirilir. Başı çeken oyuna
bağımsız figürlerle renk katar.
Oyunlar
eller birbirine kenetlenerek oynanır. Kadınların oyunlarında belden tutuşma
vardır. Bazı oyunlar ise tutunma olmadan oynanır. Buna örnek olarak simsimi
oyunu gösterilebilir. Oyunlarda araç kullanılmaz. Fakat Galuç Oyunu otuz beş
kırk seneden beri kabak ve orak kullanılarak oynandığı için sadece burada
kullanımını görürüz.
1.2.
ADIYAMAN HALK OYUNLARININ ADLARI
o
Sımsıma ( Simsimi )
o
Dik Hava
o
Düz
o
Tırgi
o
Galuç
o
İki Ayak
o
Rişko
o
İbrahim
o
Hasan Dağı
o
Helle
o
Grani
o
Çep
o
Gımıl
o
Glö Ömero
o
Goçari
o
Teşi
o
Fatmalı
o
Dinge
o
Govajent ( Beş Ayak )
o
Topalli
o
Mim
o
Çep-Horuş
o
Hızzım
o
Çeçen Kızı
o
Serberjeri
o
Hellecan
o
Goftan
o
Keri boz
o
Sevda
o
Şirvani
o
Cevli
o
Tırampe
o
Çarkamış
o
Keji zer
o
Ağır Govent
o
Ağırlama
o
Boz Eşek ( Keri Boz )
o
Hezal
o
Kartal
o
Koçkiri
o
Pehlivan
o
Sal
o
Veyşo
1.3.
ADIYAMAN HALK OYUNLARINDA BAZI
GELENEKLER
Adıyaman Yöresinde eskiden oyunlar kadın
erkek ayrı bir şekilde oynanırdı. Günümüzde bu durum değişti. Artık kadın ve
erkek birlikte oynuyorlar. Yine kaynak kişinin deyimiyle “kadınlar erkeklerin
oynadığı hareketli oyunları oynamazlardı, omuzlarını fazla hareket
ettiremezlerdi, hoş karşılanmazdı. Kadınlar daha çok ağır oyunlarda oynarlardı.
Şimdi düğünlerde artık kadın erkek birlikte oynuyorlar.”
Adıyaman Yöresi halk oyunlarına genel olarak
baktığımız zaman kadın ve erkeklerin ayrı ayrı oynadıklarını görürüz.
Adıyaman’da erkeklerle birlikte oynanan oynayan kadınların akraba olmaları
gerekir.
Adıyaman halk oyunları açık (Köy
Meydanlarında ) ve kapalı yerlerde oynanmaktadır. Düğünler eskiden genellikle
köy meydanlarında yapıldığından oyunlar genellikle açık alanlarda
oynanmaktadır. Ancak günümüzde şartlar değişmiştir. Kapalı alanlarda yapılan
düğünlerin sayısı artmış ve bu nedenle oyunlar kapalı alanda oynanmaya
başlamıştır.
1.4.
ADIYAMAN HALK OYUNLARINININ BAZILARINA
AİT ÇIKIŞ ÖYKÜLERİ VE OYNANIŞ ŞEKİLLERİ
1.4.1. Galuç
( Hasat Oyunu ) Öyküsü
Çok eskiden Adıyaman’ın ova köylerinden
harmandan sonra yakınlarına ziyafet, şölen verme geleneği vardı. Bu şölende
üründen elde edilen kazancın sevinci yaşanır, türküler söylenir, oyunlar
oynanırdı. Adıyaman’ın Akpınar Köyünde yapılan harman ziyafetlerinin birinde
Hasan oğlu Ahmet, eline bir orak alıp buğday dermeyi canlandırarak oynar.
Ahmet’in orakla canlandırdığı oyun yöre düğünlerinde tekrar edile edile oyun
şekline gelir. Oyunda Adıyaman köylüsünün çilesiyle birlikte tarlaya buğday
ekmesi, onu orakla biçmesi, tarlada oturup dinlenmesi, yemek yemesi, çalışan
erkeğe hanımının veya kızının eskiden testi yerine kullanılan kabakla su
getirmesi, kısacası buğday hasadı anlatılır.
Baş ve vücut dik olarak yerinde diz kırarak
yürüyüş adımı yapılır. Sağ ve sol eller vücut öne doğru eğilerek iş önlüğünü
toplayarak önlüğün iki ucundan göbek hizasında tutulur. Sağ elle önce dirsekten
kırık olarak önlükten tohum alınır, sağ elle sağa sola ve geriye doğru
dirsekten kolu açarak hareket tamamlanır.
Sol el önlüğün sol tarafından tutularak sağ
elle dirsekten kırık olarak sağa sola paralel olarak önlük temizlenir. Sağ ve
sol el belden sağa sola adımlar tabana sabit olarak kalır. Hareket bittikten
sonra sağ ve sol eller yanlardan yukarıya doğru dirsekten kırık şekilde
kaldırırlar. Omuz hizasında kalır. Avuç içleri yüze dönük şekilde hareketi tamamlar.
Sağ adımla başlayarak sol adımla yürüyüş
adımı devam eder. Baş ve vücut öne doğru eğiktir. Sağ elde orak eller dirsekten
kırık vücuda sarılmış şekilde tutulur. Sol el dik olarak öne doğru buğday
saplarını tutarak sağ el vücuttan açarak sol elle tutulan buğday saplarını sağ
eldeki orakla dibinden önden geriye doğru çekilerek biçilir. Sağ adım üzerinde
sekerek öne doğru biçilir.
Kabak sağ omuza alınarak sağ el kabağın
üstünde sol el ise kabağın altında tutularak sağ adım alınarak dizlerden kırık
bir şekilde öne doğru adım alınır.
1.4.2. Hellican
Oyununun Öyküsü
Zengin bir beyin kızı olan Helli çevrenin en
güzel kızı olarak tanınır. Üzerine türküler, nameler yakılır. Masallar
anlatılır. Çok güzel ve derin anlamına gelen Helli, bir gün rüyasında yakışıklı
bir erkek görür ve ona aşık olur. Helli’nin rüyasında gördüğü genç gerçekten
vardır. Fakat köylerinden bir hayli uzaklarda yaşar. Adı Can’dır. Fakat Helli
bunu bilmemektedir. Helli kız rüyada gördüğü genç için yemekten içmekten
kesilir. Yataklara düşer. Babası hekimler getirir, şifalı otlardan ilaçlar
yaptırsa da kızının derdine derman bulamaz.
Bulunduğu köyde geçim sıkıntısı çeken Can ise
geçimlerini sağlamak için daha iyi bir yer arar ve sonunda annesini yanına
alarak yola çıkar. Tesadüfen Helli’nin bulunduğu köye gelir. Köyün beyi olan
Helli’nin babasından iş istemek için evlerine geldiğinde Helli Can’ı görür ve
“gördüğüm genç!” diye bağırır. Çevredekiler olup biteni anlayamazlar. Âmâ bey,
kızı iyileştiği için çok sevinir. Helli olanları babasına anlatır. Babası da
Helli ile Can’ı muhteşem bir düğün ile evlendirir.
Yörede kız ve erkeğin isimleri HELLİCAN
olarak birlikte anılır. Bunların isim ve mutlulukları üzerine türküler yakılır.
Sonra da bu türküler oyun şekline dönüşür. Bu türkülerden bir örnekte şöyledir
;
Güzel
Helli
Ceylanım
Hellican
Kâhta’da
dükkân açtım
Adıyaman’dan
güzel seçtim
Samsat’tan
sürme aldım
Sürmeyi
göze çektim
Güzellim
Helli Helli
Ceylanım
Hellican
Baş ve vücut hafifi öne doğru eğik olarak
kollar dik olarak halay tutuşu olarak kollar yana doğru açık öne arkaya doğru
serbest bir şekilde hareket etmesidir. Sağ ayakla yukarıya doğru çekilip sol
adımla öne doğru yürüyüş yapılır (öne-yana). Sağ adımda öne doğru adım
çekilerek sol ve sağ adımda öne doğru çekilip topuk vurarak sekme yapılır.
1.5.
Giyim – Kuşam
Adıyaman’da giyim kuşam şehir merkezinde ve
ilçe merkezlerinde geleneksel biçimini yitirmekle beraber, kırsal kesimde
geleneği koruyan kıyafetlere rastlamak mümkündür. Kadın ve erkek giyiminde
Adıyaman yöresi özelliklerini en iyi yansıtan, asırlar boyu süre gelmiş,
günümüzde ise yok olmaya yüz tutmuş yöresel kıyafetlerimiz bugün sadece kırsal
yöredeki halkımızca tüm özelliklerini muhafaza eder şekilde kullanılmaktadır.
Şehir merkezinde ise kadın ve erkek
kıyafetlerinin geleneksellikten uzaklaşarak modernleştiği görülmektedir.
Adıyaman ilinde gerek erkek gerekse kadın kıyafetlerinde, özellikle son
yıllarda, genelde şehir merkezinde geleneksel giyimin tamamıyla terk edildiği,
ancak kırsal kesimde kültürümüzün özünü yansıtacak önem ve değere sahip
kıyafetleri, büyük bir zevkle giyildiği görülmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder